ORGAN NAKLİ HAKKINDA GENEL BİLGİ
Bazı hastalıklar tedavi edilemez, ya da uygulanan tedaviye rağmen, uzun vadede organ hasarı önlenemez. Bu hastalık son evre organ yetmezliği diye adlandırılan durumla sonuçlanır. Söz konusu organ artık hiçbir işlevini yerine getiremez hale gelir. Bu gibi durumlarda bu organı sağlam bir organ ile değiştirmek yaşam kurtaran bir çözümdür. Bu işlem yalnızca hastayı hayatta tutmak amacıyla değil, aynı zamanda yaşam kalitesini artırmak amacıyla yapılır.
Organ bağışı, yaşarken ya da yaşamınız sona erdikten sonra, organlarınızın başka bir insanın çalışmayan organının yerine kullanılmasına izin vermenizdir. Görmeyen bir insanın görmesini, hayatını diyaliz makinasına bağlı geçirmek zorunda olan bir kişinin normal hayatına dönmesini ya da sayılı günleri kalan bir karaciğer hastasının yaşama yeniden umutla bağlanmasını sağlamaktır.
Organ nakli, canlı kişilerden ya da beyin ölümü gerçekleşmiş yani hiçbir şekilde yaşama dönme şansı olmayan ancak organları çalışır durumda olan kişilerden alınan organ ile gerçekleştirilir. Organın alındığı kişiye donör veya verici, nakledildiği kişiye ise alıcı denir. Organ nakillerinin başarıya ulaşması takılan organ ya da dokunun, alıcı tarafından reddinin önlenmesi ile mümkün olabilir. Bunun için öncelikle alıcıya kan ve doku grupları açısından en benzer olan vericiden nakil yapılır. Buna rağmen alıcının vücudu yeni organı yabancı olarak algılayıp vücuda giren yabancı bir cisme tepki verir gibi organa tepki verebilir. Bu tepki vücudun bağışıklık sistemine ait olan hücrelerin vücudu korumak amacıyla organa karşı verebileceği bir tepkidir. Bu aşamada organ reddini önlemek amacıyla birçok ilaç geliştirilmiştir. Son yıllarda hem cerrahi tekniklerin gelişmesi hem de yeni ilaçların keşfedilmesi sayesinde organ naklinde başarı oranları giderek artmaktadır.
Cerrahi yöntemlerle uygun vericiden sağlıklı organ çıkarılır ve hasta organın yerine nakledilir. Bazen bir organın tamamı nakledilirken (böbrek gibi) bazen bir parçasının nakledilmesi yaşamı kurtarmaya yeterli olur (karaciğer, pankreas gibi). Organ bir canlıdan alınacağı zaman bu işlem organı veren kişiye bir zararı olmayacak şekilde gerçekleştirilir. Bunun için iki adet olan organlardan, eğer her ikisi de sağlamsa bir tanesi (böbrek), tek adet bulunan organların bir kısmı (karaciğer ve pankreas) alınır. Beyin ölümü gerçekleşmiş kişiden organ nakli yapılacağı zaman, alınacak organın henüz zarar görmemiş olması önemlidir. Bunun için beyin ölümü gerçekleştikten sonra nakil işleminin belirli bir süre içinde gerçekleştirilebilmesi gereklidir. Böbrek, karaciğer, pankreas, kalp, kalp kapakları ve kornea bu şekilde kullanılabilir.
*Transplant bağlamında, bir ‘greft’ hastaya nakledilen organ anlamına gelmektedir. Greftin (nakledilen organ) fonksiyonunu sağlıklı bir şekilde sürdürmesi, transplant sonrası tedaviler açısından büyük önem taşımaktadır
RAKAMLARLA ORGAN NAKLİ
Türkiye’de geçtiğimiz yıl yaklaşık 3000 hasta böbrek nakli 1000 kadar hasta da karaciğer nakli ile hayata yeniden tutundu. Dünyada her sene yaklaşık 112.000 organ nakli yapılmasına rağmen, mevcut olanaklar talebi karşılayamamaktadır(2). Dolayısıyla nakil bekleme listeleri giderek uzamakta ve bu listelerdeki insanların bir kısmı organ beklerken ölmektedir(2). Örneğin, 2011 yılında 94 ülkede 76.000’den fazla böbrek nakli gerçekleştirilmiş olmasına rağmen(3), şu anda dünya çapında böbrek bekleyen yaklaşık 200.000 kişi bulunmaktadır(1).
Hastalar böbrek transplantasyonu yapılana kadar yıllarca diyalize girmekte ve bu süre zarfında hastaların çoğu diyaliz almak için haftada üç defa birkaç saat boyunca hastaneye gitmek zorunda kalmaktadır. Böbrek nakli hastaya yeni bir yaşam için sunulan bir hediyedir. Kronik diyaliz tedavisine kıyasla, organ nakli daha gelişmiş sonuçlar (ölüm ve kardiyovasküler olay riskinde azalma ve yaşam kalitesinde yükselme) gözlenmektedir(4).
Türkiye'de organ nakilleri T.C. Sağlık Bakanlığı; Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü; Organ, Doku Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın denetim ve koordinasyonunda gerçekleştirilmektedir. Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun ile belirlenen kriterler dahilinde organ bağışı ve nakli gerçekleştirilmektedir. Organ nakli olacak hastalar, Türkiye’de dünya sıralamasında en üst sıralarda yer alan çok sayıdaki merkezde, dünya standartlarında organ nakli imkânına erişmektedir.
ORGAN NAKLİ ALANINDA NOVARTİS
Novartis, organ nakli alanında 30 yılı aşkın bir deneyime ve çok sayıda ürün bulunan en kapsamlı immünosüpresan ilaç portföylerinden birine sahiptir. 2013 yılı, 1970 yılında Novartis tarafından keşfedilmiş bu gruptaki ilk tedavi olan siklosporinin onaylanmasının 30. yıl dönümüdür. Bir tarafta organ nakli tarihindeki bu dönüm noktasını kutlayan Novartis, diğer taraftan çocuk hastalara yeni tedavi opsiyonları sunmak üzere araştırma-geliştirme çalışmalarını sürdürmektedir.
Novartis yenilikler yoluyla organ nakli tıbbını dönüştürme potansiyeline sahip hücresel tedavi materyalleriyle son teknoloji klinik araştırmalar yaparak mevcut ve gelecekteki karşılanmamış hasta ihtiyaçlarını ele almaktadır.