Kas 14, 2016

14 Kasım Dünya Diyabet Günü çerçevesinde farkındalık çalışmaları yürüten Novartis, “Diyabet Kontrolü Sensiz Olmaz” mesajı ile tedavide hastanın rolüne dikkat çekiyor. Hastalığı yakından tanıyarak uygulanacak yaşam tarzı ve beslenme alışkanlığı değişiklikleri ile diyabeti kontrol altında tutmak ve neden olduğu sağlık sorunlarını azaltmak mümkün.

Dünya genelinde 415 milyon kişiyi etkileyen ve 2040’ta 642 milyon kişide görüleceği tahmin edilen tip 2 diyabet, dünyanın en önemli sağlık problemlerinden birisi. Türkiye’de 20 yaş üstü bireylerde görülme sıklığı her geçen yıl artan diyabetin neden olduğu sağlık problemleri diyabet hastalarına ek hastalık yükü getirirken yaşam kalitelerini olumsuz etkiliyor.

Yapılan araştırmalar tedavi edilen tip 2 diyabetli hastaların yaklaşık %42’sinin kan şekeri hedeflerine ulaşamadığını, bunun da bu hastaları organ ve doku hasarı ve hatta ölüm açısından daha yüksek bir riske maruz bıraktığını gösteriyor. Diyabetli her 2 kişiden 1’inde diyabetik retinopati, böbrek rahatsızlığı gibi mikrovasküler komplikasyonlara rastlanıyor. Kardiyovasküler rahatsızlıklar ise diyabet hastalarında bir numaralı ölüm nedeni olarak karşımıza çıkıyor.

Retinada hasara yol açan diyabetik retinopatiye her 3 diyabet hastasının 1’inde rastlanıyor. Diyabetik retinopati sırasında herhangi bir zamanda, mikroanevrizmalardan veya zayıflayan kılcallardan sızan kan ve sıvı birikimi ise diyabetik maküler ödeme yol açıyor. 20-74 yaş arasında görme kaybının en baş sebebi olan bu hastalığın gelişme riskinin 10 yıllık şeker hastalarında yüzde 15-20, 30 yıllık hastalarda ise yüzde 70-80 civarında olduğu biliniyor. Erken teşhis ve zamanında tedavi sayesinde hastaların %90’ında görme kaybı durdurulabiliyor.

Novartis, Dünya Diyabet Günü’nde “Diyabet Kontrolü Sensiz Olmaz” diyor...

Diyabetin kontrol altında tutulmasında hastanın etkin rolüne dikkat çeken Novartis, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü çerçevesinde “Diyabet Kontrolü Sensiz Olmaz” mesajı ile hastalara çağrı yapıyor. Bu kapsamda hekimlerle işbirliğinde hasta ve hasta yakınlarına tedavi başarısındaki rolleri hatırlatılıyor. Diyabette düzenli kontrol ve yapılacak yaşam tarzı ve beslenme alışkanlığı değişikliği ile hastalığın yol açtığı diyabetik retinopati, böbrek hastalığı, kardiyovasküler hastalıklar gibi ciddi sonuçları olan komplikasyonları önlemek mümkün.

Diyabetli hastalara kan şekeri seviyelerini dengede tutmak için öneriler (Kaynak: Kalp Dostu Yemek Tarifleri kitabı);

  • Günde en az 3 ana öğün tüketin ve öğünlerinizin arasında 6 saatten fazla süre olmasın. Kullandığınız ilaç tedavisine göre öğün planınız değişebilir.
  • Günde 2-3 porsiyon sebze (en az 200 gr) ve 2-3 porsiyon meyve (en az 200 gr) tüketin.
  • Taze ve hazır meyve suları yerine meyvenin kendisini tercih edin.
  • Ana öğünlerinizde diyetisyeninizin önerdiği miktarda tam tahıllı ürünler tercih edin (tam buğday unundan ekmek, bulgur, esmer pirinç, kepekli makarna gibi).
  • Glisemik indeksi düşük olan yiyecekleri tercih edin.
  • Yeterli miktarda su için. Çay ve kahve içtiğinizde şeker kullanmayın.
  • Protein kaynaklarını diyetisyeninizin önerdiği miktarda kullanın.
  • Kızarmış yiyeceklerden uzak durun, yağ tüketiminizi azaltın
  • Her gün en az 30 dakika tempolu yürüyüş yapın.
  • Kilolu veya şişman grubunda yer alıyorsanız, hekiminizin kontrolü sonrasında, diyetisyen rehberliğinde ağırlığınızı %5-10 azaltmayı hedefleyen bir beslenme programı takip edin.

Diyabet hakkında

Diyabet pankreasın yeterli insülin üretemediği veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamadığı durumlarda meydana gelen kronik bir hastalıktır. Bu durum, kanda artmış glukoz yoğunluğuna yol açar. Diyabet azalmış yaşam kalitesi ve erken ölümle sonuçlanan bir dizi ciddi komplikasyonlar ile bağlantılıdır. Tip 1 diyabet (önceki adıyla insüline bağımlı diyabet veya çocukluk çağında başlayan diyabet) insülin üretimi olmaması ile karakterizedir. Tip 2 diyabete (önceki adıyla insüline bağımlı olmayan veya yetişkin başlangıçlı diyabet) vücudun etkisiz insülin kullanımı neden olur. Tip 2 diyabet sıklıkla aşırı vücut ağırlığı ve fiziksel aktivite eksikliğinden kaynaklanır ve diyabetli kişilerin yaklaşık yüzde 90’ını etkiler.